Bütün inananlar dünyadan cennete uçmak, ölümden sonra cennette olmak ister.
Cennete uçmanın yolu da Allah’ın buyruklarına uymak olduğunu bilir. Bu dünyadaki yaşantının ödülü ya da cezası cennet veya cehennemdir.
Cennete gitmek inananlar için en kutlu, en yüce amaçtır.
Uğruna verilmeyecek ya da vazgeçilmeyecek hiçbir şey yoktur.
İşte bu durum: Çok kârlı fırsattır din bezirgânları için.
Hemen saf, temiz duyguları istismar eden, cennet tüccarları türeyiverir.
Dini duyguları ve gelenekleri kullanarak, diğer insanları sömüren örgütlenmeler, şeyhler ve şıhlar yaygınlaşır.
Dini güçleri olduğu düşünülen kişiler etkili olmaya başlar.
O hoca, bu şeyh, falan cemaat cennetten tapu verirler, aracısız uçak kaldırırlar. En öz hoca, en hakiki şeyh, tek doğru cemaat, geçerli tarikat O’dur. Kurtuluştur; garanti, bilet, anahtar ondadır; tek şart da sorgusuz, sualsiz O’nun yanında, yolunda, hizmetinde olmak dediklerini yapmak tabi ki.
Kandırmanın, aldatmanın sonu yok, ne yazık ki.
Ey!...
Yüce dinimizin, kutsal İslam’ın şerefli, temiz, güzel yürekli, iyi yürekli Müslümanları, sevgili dindaşlarım, gönüldaşlarım, değerli kardeşlerim;
Cenneti size başkası veremez. Ulaşmak, sadece sizin elinizdedir.
İbadet Allah’a karşı görevdir, borçtur.
İsteklerimiz için yakarış ta Allah’adır.
Yalnız Allah’a inanılır, güvenilir ve yardım beklenir. Ve Allah’tan başka cevap verebilecek, yardım edebilecek yoktur.
İbadet de, yakarış ta, bağışlanma isteği de kişi ile Allah arasındadır. Bu görevi başkası yapamaz, borcu ödeyemez, yakarış ta bulunamaz, bağışlanma isteyemez.
Hiçbir hocanın, efendinin, şeyhin, muhteremin ibadeti, duası senin gönülden, içten, candan, severek, isteyerek yaptığın ibadetten, duadan, bağışlanma dileğinden daha etkili ve geçerli değildir.
İşin özü:
Güzel ahlak, kişi hakkını gözetmek, iftira atmamak, yalan söylememek, doğruluk ve çalışmaktır.
Bilesin ki;
Kişi hakkı yersen ibadet, dua, tövbe seni kurtarmaz. Kendini kandırma.
Aldatırsan, kandırırsan ibadet, dua, tövbe seni kurtarmaz. Kendini kandırma.
Hak, hukuk, adalet tanımazsan ibadet, dua, tövbe seni kurtarmaz. Kendini kandırma.
İftira atarsan, yalan konuşursan ibadet, dua, tövbe seni kurtarmaz. Kendini kandırma.
Doğru olmazsan, doğruluktan ayrılırsan ibadet, dua, tövbe seni kurtarmaz. Kendini kandırma.
Temiz, içten, candan, gönülden duyguları kullanırsan, çıkarlarına alet edersen ibadet, dua seni kurtarmaz. Kendini kandırma.
Tabi ki;
Müslüman akıllı olur. Görür. Bilir. Kandırılmaz, aldatılmaz, kendini kullandırtmaz. Aklıyla, zekâsıyla dalga geçirtmez, alay ettirtmez.
Müslüman bilimi, fenni yol gösterici yapmalıdır.
Çünkü:
“Heybenin her iki gözünde de denk yük olmalıdır.”