Türk milletinin başına tarihte, çok sayıda yıkıcı – bölücü – hain terör, kalkışma, darbe olayı gelmiştir.
En son ise 15 Temmuz 2016 da başarısız bir yıkıcı, hain darbe girişimi yaşamıştır.
Bu son Türkiye Cumhuriyeti Devletini ele geçirme girişimini o güne kadar sadece İslami cemaat olarak bilinen eski imam Fethullah Gülen denemiştir. Örgütü FETÖ’dür. Bu tek değil, son denemeyi yapan hain örgüttür.
Dün olduğu gibi bugün de, yarın da bu tür hain girişimler olabilecektir.
Türkiye Cumhuriyeti Devletini ele geçirmeyi gizli gizli hayal eden, arzu eden, fırsat kollayan, o amaçla çalışan, kutsal inanç ve değerlerimizi kullanan, başında ve çevresinde ruh hastası, sapkın, kara cahil hain kişi ve kişilerin bulunduğu onlarca örgüt ve cemaat var.
KCK - PKK/YPG, IŞİD/DEAŞ, DHKPC, El Kaide gibi yasa dışı örgütler başta olmak üzere, Türkiye Cumhuriyetinin yönetim şekline, kuruluşuna, ilkelerine, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e karşı onlarca İslami cemaat ve yapılanma benzeri girişimler düşünmektedir.
Bu sebeple;
Vatan hainleriyle savaşta, yandaşlık ya da aile, akraba ve hemşerilik duygusuyla iltimas vatan hainliğidir.
Ancak uygulamalar kuşkulara sebep olmaktadır.
FETÖ ile mücadele de; korunan kollanan, bizden olan olmayan fetöcüler mi var, AKP’li fetöcülere farklı, diğer fetöcülere farklı işlem mi yapılıyor?
Hiçbir bağlantısı olmayanlar da uyduruk gerekçelerle işin içine mi sokuluyor?
FETÖ ile bağlantılı dernek, yayın kuruluşu, işletme ve benzeri yerlerde yönetici ya da malî ilişkisi olduğu halde açığa alınmayan, emniyet teşkilatımızdan ya da mahkemelerimizden serbest bırakılanlar için birileri devreye mi giriyor? Dokunulabilenler, dokunulamayanlar mı var?
Yoksa halâ buralarda gizlenebilen hainler mi var, etkinler mi, dedikleri mi oluyor?
At izi, it izine karışmasın.
Biline ki eğer böyle uygulamalar varsa, yapanların amaçlarını aşan, önceden kestirilemeyen ciddi sonuçlar doğurmuştur, doğuracaktır.
Ha dün, ha bugün, âlem yine o âlem, devran yine o devran olursa; Fetullah gider metullah gelir. Aliağa, Veli efendi, O hoca bu Şeyh, Osmancı, Mehmetci, hırkalı hırkasız, paltolu paltosuz, oralı buralı gelir. Değişen bir şey olmaz, terörün, hainliklerin hesabı da sorulamaz, üstesinden de gelinemez.
Fethullah Gülen ve örgütünü devlet içinde bu kadar etkin kılan yolun taşları sadece örgüt tarafından döşenmedi. Yıllar içinde çıkar ilişkisi, seçimlerde oyları için taviz, yüce İslam dinini kullanma, korku, ihmâl ve "adam sendecilik" de bu yolda engelleri bir bir kaldıran unsurlardı. İşte Türkiye’yi 15 Temmuz’a götüren bu ihmâl, çıkar ilişkisi, korku, adam sendecilikle devletin kucağında bu güce ulaştı.
FETÖ’nün bu güce ulaşmasında;
Henüz;
Derneklerine, vakıflarına, toplantılarına, etkinliklerine maddi manevi destek verenler, katılanlar ortada yok.
Dersanelerine, ilk orta ve lise okullarına, üniversitelerine, yurtlarına destek verenler, gayrimenkul hazine arazileri verenler (arsalar, tarlalar, binalar), alt yapı, yol, çevre düzenlemesi yapanlar, imarını yapanlar, inşaat ve yapı kullanım izni verenler, elektrik su götürenler ortada yok.
Büyük şaşaalarla, gösterilerle, gururla, iftiharla açılışını yapanlar ortada yok.
Seçim propagandalarında kullananlar ortada yok.
Bunları seçimlerde sandık başkanı, sandık kurulu üyesi, müşahit yapanlar ortada yok.
Mezardakilere bile oy kullandıranlar ortada yok.
Seyredenler, alkışlayanlar, teşvik edenler ortada yok.
Uzun söze de gerek yok, esas büyük başlar ortada yok.
Bütün bunlar; Size gülünç ve ilginç gelmiyor mu?