İnsan önce yaratıldı, sonra insanlar çoğaldı ve milletler oluştu. Her millet, kendine özgü bir kimlik, kültür ve medeniyet geliştirdi. Zamanla, bazı milletler bu değerlerden uzaklaştı, başka milletleri taklit etmeye başladı. İşte bu, milletlerin doğasına aykırı bir durumdur.
Milletler başka kültürleri taklit ettiğinde, ne kendi olarak kalabilir ne de taklit ettiği milletin tam bir parçası olabilir. Her millet, tarih boyunca birikimleriyle bir kültür oluşturmuştur. Bu kültür o milletin kimliğidir ve varlık nedenidir. Ancak başkalarını taklit etmek, köklerinden kopmak anlamına gelir. Köklerinden kopan ağaç nasıl kurursa, kültüründen kopan milletler de yavaş yavaş eriyip yok olurlar.
Dünyada kimlik krizi yaşanıyor.
Küreselleşme adı altında, Batı medeniyetini körü körüne benimseyen toplumlar, kendi öz değerlerinden uzaklaşıyor. Türkiye de bu tehlikeyle karşı karşıya. Batı'nın yaşam tarzına özenen bireyler, kendi kültürel değerlerini unutmaya başlıyor. Bu durum, milli kimliğimizin erozyona uğramasına yol açıyor.
Bir milletin kendi kültüründen uzaklaşması, taklit etmeye başladığı andan itibaren kimliğini kaybetmeye başlaması demektir. Bu süreç, tarih boyunca pek çok milletin sonunu getirmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu, son dönemlerinde Batı'yı taklit etmeye başladığında, kendi kimliğinden uzaklaştı ve yıkılışa sürüklendi. Aynı şekilde Roma İmparatorluğu da farklı kültürlerin etkisi altında eriyip yok oldu.
Bugün modernleşme adı altında yapılan her şey, aslında bir taklitçilikten ibaret.
Batı’nın teknolojisi ve yaşam tarzı, pek çok toplum için cazip hale geldi. Ancak bu modernleşme süreci, kendi kültürümüzü kaybetmemiz anlamına geliyor. Batı’nın popüler kültürü, genç nesillerimizi etkisi altına alıyor. Sosyal medyada, dizilerde, müziklerde hep Batı tarzı bir yaşam özendiriliyor. Bu da milli kimliklerin erozyona uğramasına neden oluyor.
İsrail'in çıkarları uğruna Filistin'deki masumları katletmesi, insanlık değerlerinin nasıl ayaklar altına alındığını gösteriyor. Bu denli vahşetler, milletlerin kimliklerini yitirip insanlık dışı davranışlara yönelmesinin bir sonucudur.
İsrail, kendi çıkarları uğruna her türlü zulmü yaparken, dünya bu zulmü seyrediyor. Bu, insanlığın geldiği noktayı gösteriyor.
Milletler başka medeniyetleri taklit etmeye başladığında, ne kendi kalabilir ne de tam anlamıyla başka bir millet olabilir.
kültürel yozlaşmayı ve kimlik erozyonunu beraberinde getirir.
Bir millet, kendi değerlerine sahip çıkmadığı sürece, tarihte kaybolmaya mahkûmdur. Kendi kimliğine sahip çıkan milletler ise her zaman ayakta kalmayı başarır.
Teknolojik gelişmeler bu yozlaşmayı daha da hızlandırıyor.
Dünya, dijitalleşmeyle birlikte küresel bir köye dönüştü. İnsanlar, dünyanın her yerindeki kültürlere kolayca erişebiliyor. Bu erişim, yerel kültürleri zayıflatıyor. Genç nesiller, kendi kültürel değerlerine yabancılaşıyor, Batı’nın popüler kültürünü benimsiyor. Bu durum, Türkiye gibi ülkelerde daha ciddi sonuçlar doğuruyor. Çünkü Batı kültürü, kendi kültürümüzü yerinden ediyor.
Milli kimlikten uzaklaşan milletlerin sonu felakettir.
Roma İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu, Yunan medeniyetleri gibi tarihte büyük medeniyetler, kültürel yozlaşma ve kimlik erozyonu nedeniyle çökmüştür. Bu milletler, başka medeniyetlerin etkisi altında kendi kimliklerini kaybetmiş ve sonunda yok olmuştur.
Bugün, kimlik krizi yaşayan toplumların sonu da aynı olacaktır.
Kendi kültüründen uzaklaşan milletler, eriyip gider. Taklitçilik, bir milletin sonunu getirir. Çünkü taklit eden millet, ne tam anlamıyla başkası olabilir ne de kendisi kalabilir.
Bir millet, kendi kültürüne sahip çıkmazsa, tarihten silinir.
Bu yüzden her millet, kendi değerlerini korumak zorundadır. Milli kimlik, bir milletin varlık sebebidir. Kendi kültürünü, tarihini ve geleneklerini koruyan milletler ayakta kalır. Ancak bu değerlere sırtını dönen milletler, yok olmaya mahkûmdur.
Bugün dünya, milli kimliklerinden kopan milletlerin dramına tanık oluyor. Batı’nın etkisi altında kalan birçok ülke, kendi kültürel değerlerini kaybediyor. Bu durum, onların gelecekte tarih sahnesinden silinmesine yol açacak.
Her millet kendi özüne dönmeli ve milli kimliğine sahip çıkmalıdır. Milli kimliğini kaybeden milletler, yok olmaktan kurtulamaz. Bu, tarih boyunca böyle olmuştur ve böyle olmaya devam edecektir. Kendi değerlerine sahip çıkmak, milletlerin geleceği için hayati bir önem taşır. Eğer bu değerlere sırt dönersek, millet olarak yok olma yoluna girmişiz demektir.
Taklitçilik, bir milletin sonunu getiren en büyük tehlikedir. Kendi kültürüne sahip çıkan milletler ayakta kalır, başkalarını taklit edenler ise tarihin tozlu sayfalarında kaybolur. Milli kimlik, bir milletin varlık sebebidir ve onu kaybetmek, milletin sonunu hazırlar.