Teşkilatın en anlamlı ve en önemli unsuru insandır.
İnsanlar var olduğundan bu yana ve topluluk içinde yaşadığı müddetçe şu veya bu şekilde teşkilatlanmış, zorlukları kolay hale getirmiş, yoklukları varlık haline dönüştürmüş, zayıflıkları güçlü kılmış, fikir ve hayallerini ülkü haline getirmiş, nice davalara vasıl olmuş veya ulaşmak mümkün hale gelmiştir.
Bu anlamda Teşkilat, birlikte yaşamanın ve birlikte zorlukları aşmanın, ulvi hedeflere varmanın en önemli aracı olmuştur. Demek oluyor ki, teşkilat toplum hayatımızı devam ettirmede, daha müreffeh ve daha adil düzenin oluşturulmasında, hakkın ve hukukun üstün olduğu bir dünya hayalinin gerçekleşmesinde de çok önemli bir araçtır.
Davası ve hedefi olmayan bir teşkilata, teşkilat denemez.
Davasının ve hedefinin ne olduğunu bilmeyen teşkilat mensuplarına da teşkilatçı demek veya dava adamı demek mümkün değildir…
Dava adamı ayni zamanda teşkilat adamıdır.
Ne teşkilat davadan ne de dava teşkilattan farklı değerlendirilir.
Davasız bir teşkilat ve teşkilatsız bir dava olmaz.
Dava ve teşkilat hep iç içe olmuştur. İkisi bir ve beraber olduğu zaman davanın tahakkuku mümkün hale gelebilir.
Bağlılık, kişilere değil teşkilatadır.
Kalıcı olan teşkilatlardır.
Teşkilat müdavimleri ve yöneticileri bu gün var yarın yoktur.
Bu anlamda teşkilatlar ülkülerine ancak kendisine sıkı sıkıya bağlanan ve o çatı altında birleşen insanlarla varırlar.
Teşkilatın devamını sağlayabilmek ve davanın hedefe intikalini gerçekleştirmek için teşkilatı yönetecek Lider ve yöneticiler her zaman zaruridir.
Teşkilat yöneticileri ne kadar yetenekli ve becerikliyse, ne kadar akl-i selim ve kıvrak zekâya sahibse, ne kadar savunmakta olduğu davaya inanıyor ve sahipleniyorsa hedef o kadar yakınlaşır.
Teşkilat yöneticileri, insan, zaman, yer gibi önemli unsurları iyi değerlendirmek zorundadır. Plan, program ve proje bazlı işlerini yürütmelidir.
Dava adamı samimidir.
Samimiyetin ölçüsü, tek başına fikirler, düşünceler, inançlar omadığı gibi, tek başına fiiller veya eylemlerde olamaz.
Teşkilat adamında,Fikirler ve fiiller hangi oranda örtüşüyorsa samimiyette o oranda artıyor demektir.
İnandım demekle inanılmış olmaz. inanmanın ispatı gereklidir.
İçinde motoru olmayan bir otomobilin belirlediğiniz rota boyunca hedefine varması ne kadar mümkündür ki?
Teşkilatlarda fikri ve fiili çelişki her ne kadar yönetici olmayan kişilerde hoş görülse de yöneticiler için asla hoş görülmeyecektir. Çünkü yöneticilere, yöneticilik payesini veren bu üstün vasıflardır.