Bazen umut orduları kurarız kendi içimizde. Umut ordularımızla, yarınlarımıza, hayallerimize koşarız. Umut adını verdiğimiz asker ve komutanlarımız en çetin mücadeleleri bile göğüsleyebilecek yapıda ve donanımdadır.
Hayallerini kurduğumuz yarınlardaki sevdalarımıza, ülkülerimize, yüreğimiz kadar, sabrımız, azmimiz ve umudumuz kadar koşarız. Her umduğumuzu bulduğumuzda yeni umutlara, yeni ülkülere daha doğrusu yeni Kızılelmalara yepyeni bir heyecanla koşmaya devam ederiz.. Yorulmadan, bıkmadan, mücadelemizin sonunda ölmek ihtimalini bile düşünmeden bir gayretle yürürüz bildiğimiz yolda…
Umut Liderleri…
Her umudun beslendiği kaynaklar vardır. Umudun beslendiği kaynaklar, büyük umutlar vadeden umut liderleri tarafından sağlanır. . İçimizdeki askerler ve donanımlar bu kaynaklarla hareket halindedir. Umutsuzluğun olduğu yerde akıl, zeka ve dolayısıyla hareket kabiliyeti aktivitesini kaybeder.
Belki de lider olmanın en önemli özelliğidir ümitvar olmak... Karamsarların, öngörüsüz ve ümitsiz insanların ulaşabileceği hiçbir hedef olamayacağı gibi, etrafında mevcut azim ve gayretli insanların da tükenmesine sebep olacağı hiç şüphesizdir.
Umutlar, diğer umutlarla birleşerek güç ve kuvvet kazanır. Umutların tükenişi demek et ve yığından ibaret birer kütle olmak demektir. Umutsuzluk boşluk demektir. Tabiat boşluğu sevmez. Sizin dolduramadığınız boşluklar, başka birileri tarafından doldurularak o boşluk bir şekilde giderilecektir.
Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Umduklarımızla birlikte kabuğu kırar manaya erebiliriz. Umduklarımızla birlikte yol haritasındaki güzergâhımızda firesiz devam edebiliriz. Umduklarımızla birlikte kartopu gibi çoğalarak engelleri ve enginleri aşarak hedeflere varabiliriz.
Bir yay, bir ok, bir sadak umduğumuzdur, hedefe saldığımız oklar ise umutlarımızdır. Biz her şeyimizle tamam olmalıyız. İyi nişan almalıyız ki,attığımızı onikiden vuramazsak ta bırak “Hedefe varmayan mızrak utansın!“
Umutsuzluk kör bir kurşun gibidir. Umuda kurşun işlemez... Yüreğimizdeki umut bahçesinde keyifle oturmayacak ne sabır, ne azim ne gayret var… Esas olan umutlarla dolu dünyaları karanlıkta bırakmamaktır.
'Üzülme' der Mevlana ve"bir yandan korkun bir yandan umudun varsa iki kanatlı olursun tek kanatla uçulmaz zaten.” Derken umudun insan için ne kadar önemli bir husus olduğunu belirtir. Yüksek gayelere vasıl olabilmek için’ umut’ bir vasıtanın yakıtı kadar önemlidir. Umut ışıklarını söndüren adamdan bir hayır beklemek olmaz. Umut liderleri, umudu sönmüş insanların umut ışıklarını sönmemek üzere yakacak bir yeteneğe bir kabiliyet ve Allah’ın verdiği bir özelliğe sahiptir.
Ülkücü irade olarak belirtilen inanmış dava adamlarından müteşekkil toplulukların hayallerini süsleyen, gelecekte ki nizama vasıl olma istek ve arzuları, umutlarının şahikalarda seyrettiğine delalet eder. Bu umutları söndürmeye Allah’tan başka kimsenin gücü yetmez. Ancak Ülkücü iradenin tecellisi ve muhakkak hakim halde bulunması elzemdir.
Unutmamak lazımdır ki, umudunu kaybeden insanların başka kaybedebileceği hiçbir şey yoktur. Umut ettikleri ile umdukları arsında bir bağ kuramayan insanlar, ya yeni umutlar peşinde koşacaklardır ya da hem kendilerini hem de umut verenleri hüsrana uğratacaklardır.