Alparslan Türkeş, Türk milliyetçiliği davasının öncülerinden biri olarak, günümüzde hâlâ milyonlarca ülkücü tarafından özlemle anılmaktadır. Onun ardından geçen yıllar, sadece bir liderin değil, aynı zamanda ideolojik bir pusulanın eksikliğini de hissettirmiştir.
Peki, ülkücüler neden Alparslan Türkeş’i bu kadar özlüyor?
Bu sorunun yanıtı, Türkeş’in liderliğinde yatan temel değerlere ve ideallere odaklandığımızda daha iyi anlarız. Saymakla bitiremeyeceğimiz bu temel değerlerin ve ideallerin bir kaçını sayacak olursak;
Liderliği ve Duruşu
Türkeş, zorlu zamanların lideriydi. Türkiye'nin siyasi tarihinin çalkantılı dönemlerinde gösterdiği kararlılık, ona "Başbuğ" unvanını kazandırmıştı. Hapishane yılları, darbeler ve siyasi baskılar karşısında eğilmemesi, ülkücüler için "dava adamı" olmanın ne demek olduğunu somutlaştıran bir örnekti. Onun duruşu, sadece siyasi değil, aynı zamanda ahlaki bir liderlik örneğiydi.
İdeolojisindeki Derinliği
9 Işık doktrini, 1965'te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin (CKMP), 1969 yılından itibaren de Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) programının temelini oluşturur. Türkeş bu tezini, başta kapitalizm, liberalizm ve komünizm olmak üzere yabancı doktrinler ve yönetim sistemlerine karşı bağımsız son Türk devletini koruyabilmek için, millî bir görüş etrafında birleşmek için ortaya koymuştur.
Peki nelerden oluşur bu 9 Işık Doktrini?
- Milliyetçilik
- Ülkücülük
- Ahlakçılık
- İlimcilik
- Toplumculuk
- Köycülük
- Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik
- Gelişmecilik ve Halkçılık
- Endüstricilik ve Teknikçilik
Türkeş’in Türk milliyetçiliğini sistematik bir düşünce sistemi haline getirdiği "9 Işık Doktrini," milliyetçi hareketin temel taşlarından biri olmuş ve onun ideolojik rehberliğinde şekillenmiştir.
Birleştirici Gücü
Türkeş, farklı kesimleri ortak bir ideal etrafında birleştirme kapasitesine sahipti. Bu birleştirici rol, onun vefatından sonra daha da önem kazandı. Günümüzde yaşanan ideolojik ve siyasi ayrışmalar, onun birleştirici gücünün ne denli kıymetli olduğunu hatırlatmaktadır. Ülkücü hareket, onun liderliği döneminde ortak bir dava etrafında kenetlenmişti.
Sosyal Adalet ve Ahlak Anlayışı
Türkeş’in vurguladığı değerlerden biri de ahlaki duruştu. Onun toplumda ahlaki yozlaşmaya karşı verdiği mücadele, bugünün toplumsal yapısında daha da anlam kazanıyor. Türkeş, sadece siyasi bir lider değil, ahlaki bir rehber olarak da kabul ediliyordu. Onun vurguladığı milli ve manevi değerler, hâlâ ülkücü hareketin temelinde yer almaktadır.
Gelecek Vizyonu
Alparslan Türkeş, Türkiye'nin geleceğine dair güçlü bir vizyon ortaya koymuştu. Sanayileşme, bağımsız dış politika ve güçlü ordu gibi konularda yaptığı öngörüler ve Onun vizyonu, ülkücüler için sadece geçmişin bir hatırası değil, geleceğe yönelik bir hedef olarak da yaşamaktadır.
Günümüzde Yaşananlar
Hayatı boyunca, Türkiye’nin birlik ve beraberliğini savunmuş ve bölücülüğe karşı kesin bir duruş sergilemiştir. Bu nedenle günümüzde yaşanan bazı olaylara, özellikle de bölücülükle ilişkilendirilen figürlere veya oluşumlara karşı tavrı, son derece sert ve net olurdu. Türkeş, devletin bekasını her şeyin üstünde tutan bir liderdi. Bu nedenle, terör örgütleriyle ilişkisi olan veya ülkenin bütünlüğüne zarar verme riski taşıyan kişi ya da gruplara müsamaha göstermek ve muhatap almak bir yana köklerini kazımak için elinden geleni yapardı. Dolayısıyla, eğer günümüzde yaşanan olaylar onun döneminde gerçekleşecek olsaydı, muhtemelen buna izin vermez, sert tedbirler alır ve millî birliğin korunmasını sağlamak için daha aktif bir politika izlenmesini desteklerdi.
Başbuğ Bir Liderden Öte...
Alparslan Türkeş, ülkücüler için sadece bir siyasi lider değil, aynı zamanda bir dava adamı, bir rehber ve bir ideolojik mirasın taşıyıcısıdır. Onun eksikliği, sadece kişisel bir özlem değil, aynı zamanda onun temsil ettiği değerlerin ve ilkelerin eksikliğidir.
Türkeş’i özlemek, aslında onun temsil ettiği değerlere ve mücadele ruhuna olan bağlılığın bir ifadesidir. Onun mirası, sadece geçmişi hatırlamak değil, geleceğe ışık tutan bir rehber olarak yaşatılmalıdır.
Bizler için Türkeş, dünün lideri değil, yarının yol göstericisidir