Büyük davalar büyük insanları doğurur. Büyük davalar büyük insanların ortaya çıkmasına sebep olur. Büyük davaların büyük sıkıntıları, çileleri ve büyük hedefleri vardır. Büyük davalarda büyük hedeflere giden yollar, engellerle, tuzaklarla doludur.
Büyük davaların büyük düşmanları vardır. Büyük hedeflere ulaşmanızı arzu etmeyen o kadar çok insan, o kadar çok zümre, o kadar çok büyük devletler vardır ki, tarihin her döneminde mevcudiyetleri vakidir. Kurbanlarına ayni şekilde yaklaşmış, ayni şekilde davranmışlardır. Sizleri yoldan çevirebilmek, sizi tuzak veya kapanlara yakalatarak bertaraf edebilmek için ne tür senaryolar üretebileceklerini bazen tahmin bile edemezsiniz…
Büyük dava adamları ancak davalarının adamlarıdır. Büyük dava adamları, onun bunun adamı değil, davalarının ve teşkilatlarının adamıdır. Büyük dava adamları, her gelip geçene ağam-paşam yalakalığıyla yaklaşmaz; eğilip bükülmezler. Dava adamları daima davalarının öngördüğü gerekçelerle ve dahi prensiplerle zorlu ve çetin yolculuklarında kararlı adımlarla hedeflerine yürürler.
Büyük davaların büyük projeleri ve planları vardır. Teşkilat ve teşkilatçılıkları üzerinde tartışma bile yapılamaz. Teşkilatçı olan dava adamları, bulundukları her yerde, her zamanda bir araya gelerek teşkilatlarını oluşturur bir ve beraber hareket etmesini bilirler. Dava adamlarının birlik ve beraberliklerini bozabilecek hiçbir kuvvet ve şer güç olamaz. Çünkü; nefsi istek ve temayüller yoktur; hizmeti şiar edinmişlerdir. Dava adamları, aynı fikir, aynı iman, ayni duygu ve düşüncelerle bir araya gelmiş, o ülkü çatısı altında toplanmış, tek bir hedefe yönelmiştir. İşte bu yüzden aralarında nifak tohumu ekmek isteyen kimseler olamaz, barınamaz. Dava adamları proje ve planlar etrafında kümeleşerek yol haritası üzerinde mahirane metotlarla yürüyüşlerini gerçekleştirirler.
Büyük dava adamları teşkilatçıdır. İnsanlardan istifa edemeyen, onların yetenek, fikir ve ilimlerinden yararlanamayan dava adamları, her yola çıkışlarında tökezler ve yapacakları işlerde başarılı olamazlar.
Büyük insanlar (dava adamları) fikirleri tartışır konuşur. vasat insanlar olayları, küçük insanlar ise kişileri konuşur (dedikodu yapar)
Büyük Dava adamları bahaneler arkasına gizlenmez. Dava adamları bahaneler üretmeye başladığında, derin bir bataklığın içine düşmüş demektir. bahane ürettikçe bataklığın derinliğine doğru inmeye başlarlar.
Mazeretler halkasından oluşan her zincir, dava adamının boynuna dolanır. Bahaneler, dava adamlarını yolundan alıkoyan, berbat bir içsel korku veya istikbal kaygısından başka bir şey olamaz.
Dava adamının duygu ve düşüncelerine gem vurmaya yeltenen tüm düzenustların mimari marifetlerini tek çırpıda boşa çıkaracak, tek silah dava adamının inançlarıdır. Dava adamlarının en büyük ve güçlü silahı her zaman inançları olmuştur. Dava adamları, inançları mesabesinde güçlü olur. İnançları mesabesinde yol alırlar. Dava adamını beklide sıradan insanlardan ayıran en önemli hususlardan birisi bu inançlarıdır.