Allah bize ağız vermiş, yemek yiyelim, su içelim ve konuşalım diye. Ancak, ne yediğimizi bilmemiz gibi ne konuştuğumuzu da bilmezsek, Allah muhafaza dünyamız başımıza yıkılabilir. Az yemek sağlık açısından her zaman iyidir. Bunu ben söylemiyorum, dinler ve bilim bunu söylüyor. Aynı şekilde çok konuşmak da hem bize hem de çevremizdekilere zarar verebilir.
Çok Konuşmak ve Boş Sözler
Çok konuşmak, çoğu zaman boş ve yalan konuşmak anlamına gelir. Oysa az ve öz konuşmanın kıymeti büyüktür. Tarih boyunca az konuşmanın ne kadar önemli olduğu, dinimiz, kültürümüz, büyüklerimiz, İslam âlimleri, bilim adamları ve dünyada saygın yer edinmiş insanlar tarafından anlatılmıştır. Hadisler, atasözleri ve düşünürlerin sözleri, çok konuşmanın insanın aleyhine, az konuşmanın ise lehine olduğunu vurgulamaktadır.
Susmanın Hikmeti ve Hadisler
"Allah’a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya da sussun." (Buhârî, Edeb 31; Müslim, Îmân 74)
"Kişinin lüzumsuz şeyleri terk etmesi, onun iyi bir Müslüman olduğunun göstergesidir." (Tirmizî, Zühd 11; İbn Mâce, Fiten 12)
"Kim bana iki dudağı arasındaki (dilini) ve iki bacağı arasındaki (ırzını) koruyacağına dair söz verirse, ben de ona cenneti garanti ederim." (Buhârî, Rikâk 23)
"Dilini tutan kurtuldu." (Tirmizî, Zühd 61)
"Çok konuşmayın! Çünkü çok konuşmak kalbi katılaştırır. Katı kalpli olan kimse ise Allah’tan en uzak olandır." (Tirmizî, Zühd 62)
Bu hadisler, konuşmanın bir sorumluluk olduğunu ve gereksiz sözlerden kaçınılması gerektiğini açıkça ifade etmektedir. Konuşmadan önce düşünmek, faydalı olmayan sözlerden uzak durmak, İslam ahlâkının temel ilkelerindendir.
Atasözleri ve Deyimler
"Söz gümüşse, sükût altındır."
"Boş teneke çok ses çıkarır."
"Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz."
"Kılıç yarası geçer, dil yarası geçmez."
"Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır."
Bu atasözleri ve deyimler, susmanın bazen konuşmaktan daha kıymetli olduğunu ve sözün yerinde kullanılmasının önemini gösterir. Fazla konuşmak, bazen kişinin başına dert açabilir. Bilhassa dedikodu, iftira ve yalan gibi sözler, hem bireysel hem de toplumsal anlamda ciddi zararlara yol açabilir.
Büyük Düşünürler ve Bilgelerin Susma Üzerine Sözleri
Hz. Ali: “Konuştuğun zaman sözün senin esirin olur, sustuğun zaman ise sen onun efendisi olursun.”
Mevlânâ: “Suskunluk, gönül denizinin dalgalanmasıdır. İnsan sustukça derinleşir.”
Şems-i Tebrizi: “Sükût, edep süsüdür. Konuştuğun zaman sözün, suskunluğun kadar değerli olsun.”
Yunus Emre: “Söz var iş bitirir, söz var baş götürür. Sen sen ol, her düşündüğünü söyleme, her söylediğini düşün.”
Konfüçyüs: “Ne kadar az konuşursan, o kadar az pişman olursun.”
Sokrates: “Konuş ki seni görebileyim, ama sus ki seni anlayayım.”
Bu sözler, bilge insanların susmanın değerine ne kadar önem verdiğini göstermektedir. Bazen susmak, en büyük cevaptır ve sessizlik, güçlü bir duruş sergileyebilir. Fazla konuşmak yerine düşünerek, bilinçli ve ölçülü konuşmak hem kişi nezdinde huzurumuz hem de toplumsal barış açısından gereklidir.
Günümüzde insanlar çok konuşuyor ama az düşünüyor. Sosyal medya, televizyon ve dijital platformlar, insanları sürekli konuşmaya ve fikir beyan etmeye zorluyor. Ancak önemli olan, her konuda konuşmak değil, doğru yerde, doğru zamanda ve doğru şekilde konuşabilmektir. Kimi zaman sessiz kalmak, en büyük bilgeliği gösterir. Zira çok konuşan değil, doğru konuşan kazanır. O halde biz de kelimelerimizi özenle seçmeli, susmanın da bir erdem olduğunu unutmamalıyız.