Noel, her yıl şaşalı etkinliklerle karşılanırken, kökenleri ve bugünükü anlamı üzerine düşünmek gerekiyor.
Bu kutlamaların, kapitalist sistemin bir ürünü haline geldiği açık. Oysa Noel Baba’dan akçam ağacına kadar pek çok unsur, Türk kültürünün izlerini taşıyor.
Ayaz Ata ve Noel Baba
Noel Baba karakteri, Batı'nın pazarlama ürünü haline gelmiş olabilir. Ancak bu kişiliğin kökeninde, Türk mitolojisinin iyiliksever bir yapısı olan Ayaz Ata yatıyor.
Ayaz Ata, soğuk kış günlerinde yardıma muhtaçlara el uzatan bir önderdir. Torunu Kar Kız ile birlikte iyilik ve dayanışmayı temsil eder.
Noel Baba’nın şişman, kırmızı kıyafetli imajı ise Batı'nın tüketim çılgınlığına uygun hale getirilmiştir.
Noel, yardımlaşma ruhunu öne çıkarıyor gibi görülse de, aslında kapitalizmin bir tüketim aracına dönüşmüştür.
Alışveriş çılgınlığı, özellikle şirketlerin reklam kampanyalarıyla destekleniyor. Noel Baba, tüm dünyada öne çıkan bir marka haline getirildi.
Oysa bizim kültürümüzde yardımlaşma, sessiz ve sade bir şekilde yapılır. Bu, hem İslam'ın hem de Türk geleneklerinin temel değerlerinden biridir.
Orta Asya'da kutlanan Nardugan Bayramı, gece ile gündüzün savaşının sona erdiği, gündüzün zafer kazandığı bir şölen olarak kutlanırdı.
Bu bayramda akçam ağacı süslenir, Tanrı Ülgen'e dualar edilirdi. Ancak bu köklü gelenek, Batı'nın etkisiyle bizden koparılmış, Noel geleneklerine mal edilmiştir.
İslam, yardımlaşmayı ve dayanışmayı önemseyen bir dindir. Ancak bu yardımlaşma, israftan ve gösterişten uzak, saf bir niyetle yapılır.
Noel kutlamalarındaki aşırı harcamalar ve alkol tüketimi, bu manevi değerlerle çelişir. Oysa bizim kültürümüzde yardımlaşma, ahlaki değerlerin bir parçasıdır.
Noel ve yılbaşı kutlamaları, aslında kökenlerini kaybetmiş geleneklerdir. Bizim yapmamız gereken, Türk-İslam kültürümüzdeki zengin değerlere sahip çıkmak ve onları gelecek nesillere aktarmaktır.