Yeni bir sürece giriyoruz.
Başbakan Erdoğan yok artık; Cumhurbaşkanı Erdoğan var.
Cumhurbaşkanı olmasını isteyenlerle istemeyenlerin mücadelesini yaşadık bu seçimlerde.
Ne oldu peki?
Erdoğan maçı kazandı.
Erdoğan maçı tek başına kazandı.
Her ne kadar bu bir ekip çalışmasıysa da O ekibin en başında bulunan Erdoğan kazandı. Zaten hep o kazanmıştı. İyi dedi kötü dedi. Doğru söyledi, yanlış söyledi ama yine o kazandı.
Şöyle veya böyle, ister kötü deyin ister iyi. İster sevin ister sevmeyin, tek bir gerçek var o artık bir Cumhur’un başkanı. O artık bir Devletin en başı.
Bundan sonra ki tepkileriniz, bundan sonra ki bağırıp çağırmalarınız, bundan sonra yapacağınız bütün organizasyonlar cumhurbaşkanı olmasını engelleyemeyecektir.
Erdoğan’ın bu zamana kadar ki hareketlerinin odağında hep büyük limana ulaşmak vardı. Hep bu azim Gayret ve hayalle hedefine koşup durdu ve başarılı da oldu. Erdoğan vatandaşın geminin gidişinden ziyade kıyıya varıp varmadığıyla ilgilendiğini çok iyi biliyor bütün adımlarınu ona göre atıyordu.
Bir hayalin, bir düşüncenin gerçekleştirilmesinde en önemli şey inanmak ve inandıklarınızla hareket etmektir. İnandıklarınızı hayata geçirmek için bir çabanız. Bir gayretiniz yoksa ancak kendinizi kandırmış olursunuz. İnsanların en kolay yaptığı şeylerden birisi kendisini kandırmak ve avutmaktır.
Maalesef muhalefet başarısız olmuştur.
Yeterli boyutta organizasyonlar yapamamıştır.
Teşkilatlarına sahip olamamışlardır.
Erdoğan’a karşı seçim sürecini iyi yönetememişlerdir.
Sandıklara sahip çıkamamışlardır.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin bey hazırlanamamıştır.
Erdoğan’ın karşısında cılız, sönük, dirayetsiz bir algı oluşmuştur.
Ve işte böylece başarısız olan muhalefet bir kez daha güven kaybetti.
Başarısız olan muhalefet kendi içinde muhalifler yarattı veya muhaliflerin elini güçlendirdi.
İşte CHP… CHP ikiye bölündü.
İkiden sonra kaça bölünür Allah bilir.
MHP’de sessiz bir çoğunluk. ..
Seçim sürecinde de sessiz çoğunluk sessizliğini korudu.
Seçimler boyunca ne bir his ne bir hareket…
Toplumun bütün kesimlerinde ‘Nasıl olsa Erdoğan kazanır’ düşüncesi hakimdi. Muhalefetin dile getiremediği için için mırıldandığı da buydu.
İl Teşkilatlarına Merkezden gönderilen birer kucak el ilanıyla bu işlerin olmadığını bir kez daha görmüş olduk.
Adayı hele de Cumhurbaşkanı adayını çarşı pazar gezdirerek bu işlerin olmayacağını da çok yakından müşahede etmiş olduk.
Mazeretler zincincirine bağlanarak suçu şurda veya burada aramanın hiçbir anlamı yok. Muhalefet güçlerini birleştirdiği halde Bu seçimi kaybetmiştir.