Bir işi murad etme. /Olduysa inat etme. /Haktandır o reddetme. /Mevla görelim neyler, /Neylerse güzel eyler…
İbrahim Hakkı Haretleri
Her seçim döneminde Türk Milleti kendi hür iradesiyle yeni bir tablo ortaya koymaktadır. Son seçim sonuçlarına göre hala Türk Milleti'nin kuzu olduğunu düşünen var mı? Varsa, bu anlayış, hem milleti tanımamak hem de milletle beraber siyaset yapabilme sanatı olan demokrasiyi anlamamışız demektir.
Her seçim tablosunun millet nezdindeki cevabı vardır. Bana göre de bu seçim sonuçlarının şu anki karşılığı aşağıdaki gibidir:
1. İktidar açısından bakıldığında seçimin sonucuna bakıldığında, özellikle ustalık dönemi dedikleri dönemin, fişleme, baskı, zulüm ve adaletsizliğin getirdiği bir sonuç olarak değerlendirmek lazım. Tabiki bölücü örgütün 10 yılda getirildiği hali de görmek lazım. Bu tablonun da mimarı bizzat süreci yönetenlerdir.
2. Muhalefet partileri açısından bakıldığında CHP açısından, seçim beklenildiği gibi değildir. Çünkü CHP'nin seçmenindeki ulusalcıların başka tarafa, etnik özürlü marjinal düşünürler ve özgürlük meraklıları da HDP'ye yönelmiş gibi... Dolayısıyla, seçim sonuçları AKP ve CHP açısından beklenildiği gibi değildir.
3. MHP açısından seçim, birçok imkansızlıklara rağmen başarı gibi gözükse de, birçok insanın merak ettiği soru şudur: HDP ile MHP arasında seçmen nezdindeki karşılığının birbirine yakın olmasıdır. Özellikle 12 Eylül ihtilali ve sonrasından bugüne kadar Türkiye'de ötekileştirme, Kürtçü siyasetin karşısında bir Türkçü siyaseti temsil eden bir siyasi algının toplum nezdinde de kabul gördüğüdür. Bunun tabiki birçok sebebi vardır. Ancak bunun oluşmasına seyirci kalan bir tarafının olmasının önemi büyüktür. Marjinal bir yapı, giderek kabul ve sempati besleyen bir hale gelmiş ve bugün bir kimlik üzerinden siyaset yapıp, siyaseti belirleyebilecek bir güç haline gelebiliyorsa, bunun müsebbini sadece iktidarın yaptıklarında aramak doğru değildir. Bugünkü HDP nasıl AKP'nin çocuğu ise, AKP'nin önünü açan da MHP'nin iktidar ortağı olduğu dönemdir. Bunu kabullenmeyen olabilir ancak milletin güven duygusunun tek adresi MHP idi... Güven duygusu sarsılınca, ortada tek alternatif AKP çıkmıştı... O günkü AKP bütün bilinç altı siyasetiyle bugünkü bölücüleri ve HDP'yi çıkarmıştır. Bu açıdan bakıldığında da seçim MHP açısından sayısal olarak başarı iken, toplumsal etkisine bakıldığında ise şapkaların çıkartılıp düşünülmesi gereken bir süreçtir.
4. HDP ise seçimin gerçek galibi olarak gözükmektedir. AKP iktidarı döneminin örtülü desteğiyle bugünlere gelen HDP, artık seçim barajını da kırarak mecliste önemli bir başarı elde etmiştir. Hatta öyle ki, MHP gibi köklü bir siyasi ve fikri yapıyla neredeyse aynı temsil oranına sahip olmuştur.
Seçim sonrasındaki tablonun öngördüğü duruma göre, AKP, geçmiş dönemdeki DP, AP ve ANAP gibi erime sürecine girecektir. CHP ve HDP temsili olarak birbirlerine dönük çabalara gireceklerdir. Bu tabloya göre HDP'nin oy kitlesi artık özgürlükçü ve marjinal CHP tabanıdır. Klasik muhafazakar AKP tabanının HDP'ye yönelmesi mümkün değildir. AKP'nin muhafazakar kitlesi ya yeni oluşumlara yönelecektir, ya da doğru ve gerçekçi siyaset neticesinde MHP'ye yönelecektir. Dolayısıyla HDP alabileceği maksimum oyu aldığını düşünüyorum. AKP erime sürecinde. CHP ise kendi tabanındaki küçük ayrılıkçı grupları da HDP'ye kaptırabilir ama siyasetteki dengeyi çok değiştireceğini düşünmüyorum.
Ancak bugünden itibaren MHP, kendi geleneksel çizgisi içerisinde süreçten çok daha güçlü çıkabileceği bir zemin yakalamıştır. Kısa zamanda özellikle kamu kurum veya kuruluşlarındaki siyasi baskıların azalmasıyla devlet kadrolarında başlayacak zayıflama, toplumun diğer kesimlerine de sirayet edecektir. Burada en önemli kitle ise muhafazakar kimliği ile hayatını sürdürmeye çalışan samimi Müslüman kitledir. Bunlar için iki adres olacaktır. Ya yeni adrese yönelecekler ya da MHP tabanında birleşecekler.
Bekleyip göreceğiz. Siyasi satrancı kim veya kimler iyi oynuyor? Bu siyasi satrancın başrol oyuncusu MHP'dir. Süreç içerisinde de bunu hep birlikte göreceğiz.
Selametle...