Cesaret Nedir?
Cesaret, kelime olarak korkusuz bir kimliği çağrıştırsa da, aslında hayat ve hedeflerin ince çizgisidir. Yol, dik duruş ve kişinin kendi fikirlerinin ön planda olmasıdır. Şiddet, fevri davranışlar, vurdulu kırdılı kavgalar cesaret değildir, olamaz. Asıl cesaret, böyle olayların karşısında asil ve zarif bir bakış açısına sahip olmaktır.
Kişinin aldığı kararlar veya ideallerini en yüksek seviyede tutması cesaret göstergesidir. “Olur mu olmaz mı” gibi soruları ekarte ederek sonuç odaklı değil, yürüdüğü yolu aydınlatacak bir bakış açısına sahip olmak, büyük bir cesaret örneğidir.
Tarihe baktığımızda, tüm savaşlar cesaretle kazanılmıştır.
Kaybetmek değil, kazanmak fikri, “Nasıl yapabilirim?” değil, “Ben bunu yaparım” demek; güçlü, ezmeden ve yıkmadan zeki davranışlar, cesur adımlar ve güçlü kelâmlar, cesur bir kişiliğin temelidir.
Vazgeçmek Korkaklık Mı?
Vazgeçmek asla korkaklık olamaz; aksine, vazgeçmek bir cesaret göstergesidir.
Hayat, sığdırabildiğiniz veya sığabildiğiniz bir oda kadardır. Kişilere ve mekâna göre değişkenlik gösterebilir.
Tüm bildiğiniz doğrular yalan, tüm beyazlar kara olabilir. Gökkuşağını bile herkes farklı görür. “Vazgeçmek kolaydı” diye bir söylem vardır; kolay değildir, vazgeçmek cesurların işidir.
Cesur insanlar kolay vazgeçmez; eğer vazgeçiyorlarsa, doğru bir yol olduğuna karar vermişlerdir. Göze aldıkları belki bir ömür, belki ağır bir kayıptır ve işte burada güçlü ve kendine güveni takdire şayan bir cesaret duruşu sergilenir. Kişinin kendine verdiği değerden ödün veriyorsa bazı davalar kapanmalıdır.
Cesaret Nerede ve Ne Zaman Gereklidir?
Öncelikle milli ve dini değerlere sahip bireylerin birbirine bakışı ve saygısı önemlidir. Kendi kararlarına değil, çevresinin kararlarını gözlemlemek; yanlışa yanlış, doğruya doğru diyebilme cesareti, gerçek cesaretin örneğidir.
Kendi menfaatleri ve çıkarları doğrultusunda yaşamak korkaklıktır ve kişinin kendi ışığını paylaşamayan bir kimliğe bürünmesine neden olur.
Cesaret, takdir etmeyi, özür dilemeyi, teşekkür etmeyi ve bazen de “Bilmiyorum, sizi dinliyorum” diyebilmeyi bilmektir.
Top ve tüfek cesaret değildir; o silahları kullanan insanların cesur ve zeki zihniyetine ihtiyaç vardır. Aksi takdirde atılan her kurşun, hedefsiz ve haksızlık olarak geri döner, manasız bir eyleme dönüşür. Korkakça atılan her ok, size geri dönecektir.
Cesaret, aldığımız en küçük karardan en büyük karara kadar, kıvrak zekâ ile yola çıkmaktır.
“Seviyorum” veya “sevmiyorum” arasında bir orta yol olmamalı; kişi kendi yüreğine cesur değilse, başkasına fikir ve yön belirleyici olamaz.
İşte bu, korkaklıktır.
Cesur kişiler “ben” değil, “biz” şuuruna sahiptir. Varsın dümdüz değil, yamuk olsun; sonu hayal kırıklığı ile bitsin. Yeter ki hedef ve idealist düşünceler cesur olsun.
Gözü Karalık Mı? Cesaret Mi?
Evet, gözü kara bir kişilik cesurdur; ancak buradaki cesaret, sonunu düşünmeden, hayalleri uğruna değil, tamamen duygusal bir cesarettir.
Korkusuzdur; kaybetmek veya kazanmak değil, anlık kararlar aldığı için sonuçlar genellikle hüsrandır.
Tehlikeye düşünmeden atılır; yanan ateşe elini sokar ve yanacağını bile bile sonrasında sızlanır. O an düşünceleri ona “Sen yaparsın” der; cesursun değil. Arada büyük bir fark vardır.
Bir katil gözü kara olabilir, ama cesur değildir. Cesur insan, kendini ve etrafını koruyan bir kalkan olurken, gözü kara olan yalnızca kendini korur. “Sonunu düşünen kahraman olamaz” demiş Şeyh Şamil. Evet, bazı kararlar için böyledir; bilim ve ilim adına alınan kararlar böyle olmalıdır.
Ancak bu, toplum içinde yanlış anlaşılacak, kavga ve gürültüye sebep olacak şekilde olmamalıdır. Nezaket ve zarafet, Hz. Yusuf’un Mısır’a sultan olmasına vesile olmuştur.
Cesaret, toplum içinde toplumsal kurallara, ön yargılara, savaşlara ve kavgalara nasıl son verileceğini sorgulayanların işidir. Er meydanında güreş, pehlivanlara yakışır; bu bile kıvrak zekâ ile yapılmalıdır ki rakip tuş edilebilsin. Önce peşrev, sonra tuş...
Yolunuz gül renginde, gül kokusunda olsun her daim.
Sevgilerimle.
Kıymetli Amine Çalışkan hocam yüreğinize emeğinize sağlık akıl ve gönül ölçüsüyle fevkalade kutluyorum????????????