Müjdat Gezen, “Bunlar (şu anki iktidar) Mehter Marşı ile gidecek, biz (kim iseler) İzmir Marşı ile geleceğiz” demiş.
Şimdilerin entelektüel geçinen aydın (?) takımının “İzmir Marşı SAPLANTISI” beni güldürür hep.
Bu entellerin asırlarca ordumuzla beraber ülkeler fetheden mehtere ve Mehter Marşına yaptığı yakıştırmalar da çok komiktir.
Söz gelimi “mehter gibi iki ileri bir geri gitmek” cıvıklığı ancak aydın (entel) takıntısıdır. Mehtere bu takıntı, yabancıların Türk düşmanlığının içimizdeki saflara damardan/zihinden şırınga edilmesinin yansımasıdır.
Orhun Kitabelerinde bir ordu bandosundan söz edilse de hakkında bilgi sahibi değiliz. Onun haricinde günümüzde varlığını sürdüren dünyanın en eski ordu bandosu olan Mehter, Farsçadaki “mıhter” sözünün Osmanlı Türkçesinde büyük/ulu anlamında kullanılmış şeklidir.
Savaşta Hunlarda görülen yüksek sesli müzikle düşmana korku verme taktiği Osmanlıda mehter coşkusuyla düşmana korku verme taktiğiydi.
Osmanlı ordusunun savaşa mehter eşliğinde iki adım ileri bir adım geri atarak gittiğini zanneden yellemeler -alınmasınlar ama- çok saflar… Bu kadar saf insanda insaf olur mu?
Mehter, cenk meydanında yerini almak için iki adım atıp durarak sağa, sonra aynı şekilde sola selam vererek yürür. Çalınan marşlar askeri coştururken düşmanın moralini bozardı.
Gelelim devşirme İzmir Marşına, ilk söylenişi ile:
Kafkasya dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda, sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana.
Kafkasya dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları ben bağrıma bastım
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım helâl olsun güzel vatana. (…) şeklinde sözleri olan Marş, İzmir’in kurtuluşundan dört yıl önce bestelenmiş ve söylenmiştir.
Tamamen Müslümanlardan oluşan Kafkas İslam Ordusu'nun 15 Eylül 1918'de Bakü Muharebesi'ni kazanması üzerine yazılıp İzzettin Hümayi tarafından bestelenmiş, sonradan Atatürk için uyarlanmıştır.
NOT: Bir de bunun Hoş Gelişler Ola’sı var. Ezgisinden de anlaşılacağı üzere Azerbaycan kökenli bir marş olup doğrudan Enver Paşa için bestelenmiştir.
Şiirde/marşta geçen “Türkistan Türkleri bayrak açmış bekliyor” mısraında adres tam olarak TURAN olarak verilmiyor mu? Adı geçen marşın sözleri şöyledir:
Hoş gelişler ola, kahraman Enver Paşa
Bir emir ver orduna, Kafkas Dağı'nı aşa
Askerin, milletin, bayrağınla çok yaşa
Arş arş arş ileri, ileri, dönmez geri, Türk'ün askeri
Sağdan sola, soldan sağa al da bayrağın düşman üstüne
Cephede mitralyöz, ayna gibi parlıyor
Türkistan Türkleri bayrak açmış bekliyor
Arş arş arş ileri ileri, dönmez geri, Türk'ün askeri
Sağdan sola, soldan sağa al da bayrağın düşman üstüne
Mehter Marşı ve Kafkasya (İzmir) Marşı gibi bu da Osmanlıdan Cumhuriyete kalan mirastır.
Tiyatro ve sinemaya emeğini inkâr edemeyeceğimiz Sayın Müjdat Gezen’in siyaset alanında acemice boğulmasına gönlümüz razı olamaz. Böyle saplantılı bir ruh yansıtması bizi üzmüştür…
Kimsenin gücü yetmez birilerini Mehter Marşıyla göndermeye ve gidecek olanlar da İzmir Marşıyla gitmezler zaten.
Mehter, bir uğurlama bölüğü değil, cenk anında coşku verme topluluğudur. Kafkasya Marşı ise Türk ordusuna şükran amacıyla bestelenmiştir.
Mehter asırlardır ordusunu şöyle yüreklendirirdi:
Ceddin deden neslin baban
Hep kahraman Türk milleti
Orduları pek çok zaman
Vermiştiler dünyaya şan
Türk milleti Türk milleti
Aşk ile sev milliyeti
Kahret vatan düşmanını
Çeksin o melun zilleti (…)
İzmir Marşı ordumuza övgüdür, şükran duasıdır ve: “Kafkasya dağlarında çiçekler açar” diye başlar.
Hoş Gelişler Ola Marşı, “Hoş gelişler ola, kahraman Enver Paşa” diye başlar ve Cumhuriyetten önce Türklüğe hedef gösteriyor(du):
“Cephede mitralyöz, ayna gibi parlıyor
Türkistan Türkleri bayrak açmış bekliyor”.
Bu yazıyı yazmama vesile olduğu için Müjdat Gezen’e teşekkür ederim.