Ona buna uşaklık yapan PKK ‘nın, Kürtlerle ve Kürtlerin temayül ve tahayyülleriyle hiç bir alakasının olması mümkün değil. Türkiye’de TBMM çatısı altında, demokrasi ve Halklara özgürlük gibi sloganlarla çıkış yapan, gerçekte zavallı bir güruh olmaktan öteye geçemeyen satılmışların, PKK ile iş birliği yaparak Vatanımızın dört bir yanından Vatan savunması için askere alınan evlatlarının hunharca şehit edilmesi artık kanımıza dokunuyor!
Bu Vatan toprakları üzerinde asırlarca kardeşliğini muhafaza eden, bir Bayrak altında, bir toprak üstünde, bir çatı altında yaşayan; savaşta ve barışta, sevinçte ve üzüntüde birlikte olan bu milleti, parçalamak ve yutmak isteyen, Türk düşmanı emperyalistlerin, maşa ve kuklası olmaktan öteye geçemeyen bu insan bozması yaratıkların gözlerimizin içine baka-baka ihanet etmesi artık kanımıza dokunuyor!
Türk Devletinin Şan ve şerefinin, kudret ve zekasının, beceriksiz ve korkak yöneticilerinin elinde ayaklar altına serilmesi, PKK canilerine ve Türk Devletinin düşmanı Terör adaklarına bu kadar çok tavizlerin verilmesi, baş tacı edilmesi, Türk Annelerinin, türkülerle güle-oynaya askere gönderdiği ve adına “Mehmetçik” dediği askerlerimizin, İnsan olmaktan çıkmış caniler, hainler tarafından şehit edilmesi artık kanımıza dokunuyo!
Türk Milleti, Türk Yurdunu ve Milletini talan etmek isteyen iç ve dış düşmanlarına hiç bu kadar sessiz kalmamıştır. Yurdumun dört bir tarafında şehitlerim uğurlanırken, Şehit Analarının ciğerleri dağlanırken hiç bu kadar bigâne kalmamıştık. Hiç bu kadar dertlerimizden, hüzünlerimizden, ağlayışımızdan, birbirimizden uzak kalmamıştık. Ne oldu bize ki, birlikte ağlayamıyor, birlikte dertleşemiyor, birlikte sevinemiyor, gülemiyoruz… Ne oldu bize? Yoksa Bizi yok etmenin ilk planı: Umutlarımızı, hayallerimizi, arzularımızı ve sevdalarımızı mı yok ettiler.
Artık böyle suskun, böyle biçare, böyle naçarlar gibi oturup kalmak kanımıza dokunuyor!