Demagoji bir çeşit laf cambazlığıdır,
Gerçekte olmayan vaadler, fikirler, eylemler dahası iki yüzlülük.
Demagoji Örneği
Görünenin aksine, karşıdakinin istediği kişiliği sergiler, bilir ruhu nasıl okşar, nasıl ikna edebilir.
Bunu yaparken hiç çekinmez sonuna kadar bütün şirinliğini kullanır.
Günümüzde demagoji denilince akla ilk gelen siyasettir çünkü siyasi kişiliğe sahip bir düşünce biçimidir.
Şirin ve yakın içinizden biriyim dercesine.
Bugün geldiğimiz noktada ise bir çok insanın demagoji kirliliğini son raddeye getirdiğini görmek mümkündür.
Bir çeşit korkaklık kaybetme, yenilgi, beğenilmeme, düşüncesinin nasıl aksini ispatlarım çabası yalan söylemeye ve laf kalabalığı yapmayı süslü kelimelerle insanları nasıl kandırırım hesaplaması demagoji hastalığıdır.
Kişisel duygulara saldırı çünkü demagoji yapan insanlar menfaatler doğrultusunda hareket ederler.
Demagoji Nerelerde Var?
Bugün baktığımızda neredeyse her alanda var,
Marketler, kasiyerler bu konuda uzamanlaşma yolunda örneğin...
Kasa arkası indirimli ürünleri öyle bir anlatırlar ki almak zorunda kalırsınız ve bir çok insan kasiyerin iyi demagoji yapmasının farkına bile varmaz.
Alışveriş ve ikili ilişkiler de fazlaca önümüze çıkar demagoji bir çeşit ikna tekniği.
Aldatmaca farklı yansıtma ulaşımda , kafelerde, eğitimde, sağlıkta, güzellik merkezlerinde şahika bir noktaya gelmiş ve artık sıradan olmuş.
İnsanlar demagojik yaşamaya o kadar alışmış ki ikna edilmek ihtiyaç gibi olmuş.
Demagoji Yapmanın İnsanlığa Zararı
Yüreğin ayrı, dilin ayrı konuştuğu lisan asla doğru olamaz, yalanın olduğu bir toplulukta güven olmaz, güven yoksa dostluk, arkadaşlık olmaz ve sonuç olarak kimse, kimseye inanmaz.
Üç beş lakırdı veya anlık samimi ortamlar bir inşaa olamaz, geleceğe çürük bir temel atmaktan öteye geçemez.
İnsanın huy haline getirdiği cilalı sözler duymak isteyeni ikna edebilir lakin yolun yarısına kadar götürür sonrası hüsran.
Batıdan, doğuya demagoji kirliliği hava kirliliğini bastırmış durumda.
Toplumun ve kişilerin duygularına ihanet olduğu gibi yaşam kalitesini düşürmekte.
Kendi çıkarları için, kendi tatafına insan çekmek özünün haddini aşmak dahası manevi değerlere sadakatsiz davranış.
Geleceğin doğruya ihtiyacı var süslü cümlelere değil, güven, vahdet ile yol almalı demagoji haddi aşmasın ki insanlar sağlam temeller üzerine merd ve erdemli dostluklar inşaa edebilsin.
Bal mı lezzetli, yoksa bal olduğunu bilmek mi?
İnanmak bazen karanlık dehlizlerden gökyüzünü görmek mi?
Sabır karlar altından açan kardelen mi?
Yoksa yanardağdan sıçrayan lavdaki ateş mi?
Duymak istediğimiz mi gerçek olan
Gördüğümüz güneş mi akşam batan,
Gece yıldızlara hayranlık mı?
Yoksa karanlıktan korkar mı insan...
Kıymetli Yazar/Şair Amine Çalışkan hocamı böylesine güzel önemli muhasebe ve muhasebe dahil bir hususu kaleme aldığı için gönülden teşekkür eder kalbi muhabbetle selam ve saygılarımı sunarım iyiki varsınız hocam
Yine harika bir yazıydı değerli dostum, yüzlerindeki maskeyi çıkarsalar karşımızda insan bile bulamayız belki öyle bir zamana denk geldik sorma gitsin.
Ne yazık ki her satırı o kadar doğru ki… Artık her yerde bir demagoji ve manipülasyon ile karşı karşıyayız. Bu hep mi içimizde vardı ? Yoksa çağımızın bir hastalığı mı ? İşte bunu çözemiyorum. Kalemine , yüreğine sağlık gül kokulum ???????????????????? ????